bugün
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi12
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu15
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz11
- icardi190510
- evlilik yaşı kaç olmalıdır13
- anın görüntüsü19
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması16
- bik bik için diktiğim şort17
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- anneler günü16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- zall beceremiyorsan bırak git12
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- düşün ki o bunu okuyor9
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması14
entry'ler (20)
felik felik davetiye aratan müthiş tracker.
bilim yalanlanabilir bilgidir. yalanlanamıyorsa "kabul"dür.
demir ihtiva eder, oksijeni kasta depolar.
kiyamet koparken idam edilirse, suratında pis bir gülümsemeyle mutlu mesut idam edilecek olandır.
güzel bir hemcinsi hakkında devamlı konuşulup güzelliğinden bahsedilmesi sonucu sinirlenen kızdır*
istanbul'un bahçelievler ilçesinin bir semti.
bahçelievler evlendirme dairesi ve istanbul'un önemli anadolu liselerinden bahçelievler adnan menderes anadolu lisesinin bulunduğu semt.
bir tarafında haznedar, bir tarafında şirinevler, bir tarafında soğanlı, bir tarafında e-5 bulunan bu semt.
bahçelievler evlendirme dairesi ve istanbul'un önemli anadolu liselerinden bahçelievler adnan menderes anadolu lisesinin bulunduğu semt.
bir tarafında haznedar, bir tarafında şirinevler, bir tarafında soğanlı, bir tarafında e-5 bulunan bu semt.
"ne oldum değil ne olacağım" demenin önemini bize hatırlatan sayı. ayrıca plütonu bir gezegen olarak öğrenmiş, bilmiş, benimsemiş bir nesle yıllar sonra plütonun bir göktaşı olduğunun ilan edilmesi akılda "bilim ne kadar güvenilir" sorusunu depreştirmektedir.
istiklal marşını ezberinden çok güzel bir şekilde okuyan, dinlerken duygulandıran, devlet erkanını bile ağlatmış küçücük bir kız çocuğu.
öyle bir heyecanla okur ki marşımızı izlerken sanki düşüp bayılacak, nefesi yetmeyecek zannedersiniz.
ayrıca bayrak, sakarya gibi birçok şiiri de ezbere okuyormuş.
öyle bir heyecanla okur ki marşımızı izlerken sanki düşüp bayılacak, nefesi yetmeyecek zannedersiniz.
ayrıca bayrak, sakarya gibi birçok şiiri de ezbere okuyormuş.
pi analitik dershanesi:
"başarıyı yakınlaştırıyoruz"
afişte bu yazının altında bir dürbün fotoğrafı bulunmaktadır. *
"başarıyı yakınlaştırıyoruz"
afişte bu yazının altında bir dürbün fotoğrafı bulunmaktadır. *
şebnem ferahın insanı alıp götüren, umut veriyor gibi görünüp aslında kişiyi enkaz haline çevirdiği şarkısı.
dinlenmemesi, çalınan yerden uzaklaşılması tavsiye edilir.
bu şarkı herkes tarafından bilinir ama pek dillendirilmez. sebebi ise* şarkının yıkıcı ve gereksiz melankoliye sokan etkisidir.
dinlenmemesi, çalınan yerden uzaklaşılması tavsiye edilir.
bu şarkı herkes tarafından bilinir ama pek dillendirilmez. sebebi ise* şarkının yıkıcı ve gereksiz melankoliye sokan etkisidir.
uyuma eylemini ara sıra yapabildiğiniz bir hobi haline getiren fakültedir.* gerçekten sınav dönemleri çok ağır geçer.* bunun haricinde ilerleyen sınıfların nöbetleri vardır ki gerçekten öğrencileri hayattan bezme noktasına getirdiği gözlemlenmiştir.* hatta ve hatta tüm gece nöbette olan öğrencinin sabah derste profesöre kafa tutabildiği görülmüştür.* anlaşıldığı üzere gerçekten bir boşvermişlik havasına sokar bu fakülte adamı.*
erhan güleryüzün ayrılan sevgiliye hitap eden içparçalayan şarkısı.
"yazık, çok özlemiş besbelli" dedirtiyor adama
"yazık, çok özlemiş besbelli" dedirtiyor adama
film de 2 ana grup canavar olup ilki tuvalet kağıdı rulolarından yapılmış mumyacıklar olup diğer gruptaki peluş canavarlara göre daha gerçekçi ve ürkütücüdürler** bu peluş canavarlar da kendi aralarında siyah gövdeli kırmızı başlıklı ve kırmızı gövdeli siyah başlıklı olarak ikiye ayrılırlar. anlaşıldığı üzere kırmızı ve siyah peluş kumaş toptan alınıp masraflar kısılmış birbirinin negatifi iki canavar kostümü üretilmiştir.*
ayrıca filmde bir sahnenin hacı bektaş veli türbesinde geçmesi, türk yapımı bir bilim kurgu filminden beklenecek özgünlüğün çok çok üstüne çıkıldığını göstermiştir.
filmin içinde cüneyt arkının oynadığı karakterin arkadaşıyla "acaba burda hiç kadın var mıdır?", "belki de tamamen kadınların egemen olduğu bir gezegene düşmüşüzdür" tarzı cümleler kurması, dönemin film furyasından** etkilenildiğinin göstergesidir*
ayrıca filmde bir sahnenin hacı bektaş veli türbesinde geçmesi, türk yapımı bir bilim kurgu filminden beklenecek özgünlüğün çok çok üstüne çıkıldığını göstermiştir.
filmin içinde cüneyt arkının oynadığı karakterin arkadaşıyla "acaba burda hiç kadın var mıdır?", "belki de tamamen kadınların egemen olduğu bir gezegene düşmüşüzdür" tarzı cümleler kurması, dönemin film furyasından** etkilenildiğinin göstergesidir*
18 sene okul okuyan bir gence yapılacak en büyük eziyettir.
2 kere girip de istediği yeri kazanamayan kişide bir daha girecek yüz bırakmayan, insanı kaderine razı ettiren sınavdır.
zorlamanın fazla bir anlamı olmadığı söylenir, çünkü peş peşe gelen her başarısızlık tecrübesi itibarın gittikçe zedelenmesi olarak algılanırmış.
ayrıca henüz ikinci sınıftaki tıp öğrencisine "sen şimdi ne doktoru olcan?" sorusunu sorduklarında akla gelen ilk şeydir. "daha karar vermedim" yanıtı verilir ki külliyen yalandır, her şey tus puanına göre değerlendirilir.
2 kere girip de istediği yeri kazanamayan kişide bir daha girecek yüz bırakmayan, insanı kaderine razı ettiren sınavdır.
zorlamanın fazla bir anlamı olmadığı söylenir, çünkü peş peşe gelen her başarısızlık tecrübesi itibarın gittikçe zedelenmesi olarak algılanırmış.
ayrıca henüz ikinci sınıftaki tıp öğrencisine "sen şimdi ne doktoru olcan?" sorusunu sorduklarında akla gelen ilk şeydir. "daha karar vermedim" yanıtı verilir ki külliyen yalandır, her şey tus puanına göre değerlendirilir.
istanbul un bahçelievler ilçesinin yayla semtinde bulunan güzide anadolu lisesidir.
eğitim öğretime ataköy civarında bakırköy anadolu lisesi adıyla başlayan okul 90 ların başında ataköy halkının baskıları sonucu şu an bulunduğu binaya geçici(!) olarak taşınmıştır. bina il özel idaresine ait olup ilkokul binası olmayacak kadar küçüktür. ayrıca okul, adnan menderes anadolu lisesi adını da bu taşınma esnasında almıştır (ad değişikliği sebebi: bakırköy sınırlarında olmayan bir okulun adı bakırköy anadolu lisesi olamazdı ve o sıralarda adnan menderes e iade-i itibar edilmişti, adı verilecek bir okul aranmaktaydı)
okuldan her mezun olan dönemin öğrencileri, daha sonra okula geldiklerinde "hocam ne yapmışsınız, her şeyi bizden sonra yapmışsınız, ne güzel okul olmuş" deseler de okul, efsane haline gelen(!) spor salonuna hala kavuşamamıştır. inşaatı bundan 10 sene evvelde gündemde olan bu spor salonunun yapılması her dönemde heyecanla beklenmektedir. 2003-2004 sezonunda ise okulun yenibosna da bir binaya taşınacağı söylentisi ortaya atılmıştır ki okuldaki heyecan dalgası birden yükselmiştir. çünkü bahsedilen yer tribünlü spor salonu(!) olan, hatta süs amaçlı havuzu bile olan hotel kırması kompleks bir yapıdır. ancak bu yapının yeni açılan sosyal bilimler lisesine tahsis edilmesiyle okulun son umutları da tükenmişti. okul yönetimi ise bakımsızlığı yüzünden soğanlıda bir yere taşınması düşünülen okulunu yayladan koparmamak için yeni bir proje geliştirmiştir. bütün sınıflar yenilencek ve koridorlarla tuvaletler de bundan nasibini alacaktır. harcamanın tutarı ise velilerden toplanacaktır. (araya kısa bir not: böyle yapılmasının sebebi yaylanın nezih bir yer olması ve soğanlı denen yerin tinerci yuvası olmasıdır. hem okul yönetimi hem öğrenciler hem de veliler soğanlı denince tedirgin olmaktadır) gerçekten de yapılan düzenleme ile sınıflar, özel okulları bile kıskandıracak bir şekilde dizayn edilmiş; koridor ve tuvaletler de dendiği gibi nasibini almıştır. bilgisayar laboratuarına bile sahip bu güzide anadolu lisesi spor salonu eksiği -ve özlemi- ile eğitim-öğretimine devam etmiştir. ancak bu yenilenme tam bir yenilenme olmamıştır. çünkü 68 kişilik -benim de dahil olduğum- son sınıf grubu (2004-2005 sezonu) "biz yenü sınıf istemeyük, biz para vermeyük" deyip eski köhne sınıflarında okuldaki son aylarını gururla ve utanmadan tamamlamışlardır. (hiç utanmamışlar hatta alt dönemlere bir nevi alaycı bir acımayla yaklaşmışlardır. kınanacak bir durumdur. okul güzel olmuştur halbuki)
okul istanbulun başarılı öğrencilerini oksde toplamakla birlikte össde de 2004 yılında türkiye sayısal onuncusu çıkararak kendini ispat etmiştir. onuncunun resmi okul duvarlarına asılmış, dergilere basılmış, üstünden iki öss geçmesine rağmen okulun internet sitesinde baş köşeden ayrılmamıştır.
yukarıda az da olsa bahsettiğim benimde dahil olduğum 68 kişilik son sınıf grubu ise 2005 össde hem bireysel derece hem de kitlesel başarı beklentilerini bertaraf etmiş, nerdeyse okulu hayal kırıklığına uğratmıştı.
ancak arkadan 160 küsür kişilik kalabalık dönem 2006 öss de bireysel derece ve kitlesel başarı olarak bekleneni vermiş, ilk bine 19 öğrenci sokmuş ayrıca 32 kişinin tıbba yerleşmesiyle okulda yükselen tıp trendinin de açık göstergesi olmuşlardır.
eskiden okulu kazanan öğrencilerin okulu görmeden kayıt ettirilmesi tavsiye edilirken artık okulun mutlaka gösterilmesi tavsiye edilmekte, öğrenciler kaçırılmak istenmemektedir. bunun sebebi okulun eski bakımsız halinden lüks ve bakımlı bir hale gelmiş olmasıdır. gönül rahatlığıyla 4 sene geçirilebilecek, öğrencilerine dershane bulma konusunda büyük başarı gösteren, her öğrencisini öss açısından düşünüp yardımcı olan bir okuldur.
kısa adı ise amal dır. dışarıda dile getirildiğinde etraftan ters tepkiler almanıza sebep olur. okul turnuvalarında "amaaal, amaaal" diye bağıran öğrencileri ve kupalar kazanan takımları her zaman dikkat çekmiştir. ayırca kupa kazanırlar ama spor salonları yoktur, fedakardırlar.
not: eski dönemler hakkında malumatım olmadığı için bahsedemeyeceğim.
duygusal not: okulum hakkında biraz bilgi verebildiysem ne mutlu bana
eğitim öğretime ataköy civarında bakırköy anadolu lisesi adıyla başlayan okul 90 ların başında ataköy halkının baskıları sonucu şu an bulunduğu binaya geçici(!) olarak taşınmıştır. bina il özel idaresine ait olup ilkokul binası olmayacak kadar küçüktür. ayrıca okul, adnan menderes anadolu lisesi adını da bu taşınma esnasında almıştır (ad değişikliği sebebi: bakırköy sınırlarında olmayan bir okulun adı bakırköy anadolu lisesi olamazdı ve o sıralarda adnan menderes e iade-i itibar edilmişti, adı verilecek bir okul aranmaktaydı)
okuldan her mezun olan dönemin öğrencileri, daha sonra okula geldiklerinde "hocam ne yapmışsınız, her şeyi bizden sonra yapmışsınız, ne güzel okul olmuş" deseler de okul, efsane haline gelen(!) spor salonuna hala kavuşamamıştır. inşaatı bundan 10 sene evvelde gündemde olan bu spor salonunun yapılması her dönemde heyecanla beklenmektedir. 2003-2004 sezonunda ise okulun yenibosna da bir binaya taşınacağı söylentisi ortaya atılmıştır ki okuldaki heyecan dalgası birden yükselmiştir. çünkü bahsedilen yer tribünlü spor salonu(!) olan, hatta süs amaçlı havuzu bile olan hotel kırması kompleks bir yapıdır. ancak bu yapının yeni açılan sosyal bilimler lisesine tahsis edilmesiyle okulun son umutları da tükenmişti. okul yönetimi ise bakımsızlığı yüzünden soğanlıda bir yere taşınması düşünülen okulunu yayladan koparmamak için yeni bir proje geliştirmiştir. bütün sınıflar yenilencek ve koridorlarla tuvaletler de bundan nasibini alacaktır. harcamanın tutarı ise velilerden toplanacaktır. (araya kısa bir not: böyle yapılmasının sebebi yaylanın nezih bir yer olması ve soğanlı denen yerin tinerci yuvası olmasıdır. hem okul yönetimi hem öğrenciler hem de veliler soğanlı denince tedirgin olmaktadır) gerçekten de yapılan düzenleme ile sınıflar, özel okulları bile kıskandıracak bir şekilde dizayn edilmiş; koridor ve tuvaletler de dendiği gibi nasibini almıştır. bilgisayar laboratuarına bile sahip bu güzide anadolu lisesi spor salonu eksiği -ve özlemi- ile eğitim-öğretimine devam etmiştir. ancak bu yenilenme tam bir yenilenme olmamıştır. çünkü 68 kişilik -benim de dahil olduğum- son sınıf grubu (2004-2005 sezonu) "biz yenü sınıf istemeyük, biz para vermeyük" deyip eski köhne sınıflarında okuldaki son aylarını gururla ve utanmadan tamamlamışlardır. (hiç utanmamışlar hatta alt dönemlere bir nevi alaycı bir acımayla yaklaşmışlardır. kınanacak bir durumdur. okul güzel olmuştur halbuki)
okul istanbulun başarılı öğrencilerini oksde toplamakla birlikte össde de 2004 yılında türkiye sayısal onuncusu çıkararak kendini ispat etmiştir. onuncunun resmi okul duvarlarına asılmış, dergilere basılmış, üstünden iki öss geçmesine rağmen okulun internet sitesinde baş köşeden ayrılmamıştır.
yukarıda az da olsa bahsettiğim benimde dahil olduğum 68 kişilik son sınıf grubu ise 2005 össde hem bireysel derece hem de kitlesel başarı beklentilerini bertaraf etmiş, nerdeyse okulu hayal kırıklığına uğratmıştı.
ancak arkadan 160 küsür kişilik kalabalık dönem 2006 öss de bireysel derece ve kitlesel başarı olarak bekleneni vermiş, ilk bine 19 öğrenci sokmuş ayrıca 32 kişinin tıbba yerleşmesiyle okulda yükselen tıp trendinin de açık göstergesi olmuşlardır.
eskiden okulu kazanan öğrencilerin okulu görmeden kayıt ettirilmesi tavsiye edilirken artık okulun mutlaka gösterilmesi tavsiye edilmekte, öğrenciler kaçırılmak istenmemektedir. bunun sebebi okulun eski bakımsız halinden lüks ve bakımlı bir hale gelmiş olmasıdır. gönül rahatlığıyla 4 sene geçirilebilecek, öğrencilerine dershane bulma konusunda büyük başarı gösteren, her öğrencisini öss açısından düşünüp yardımcı olan bir okuldur.
kısa adı ise amal dır. dışarıda dile getirildiğinde etraftan ters tepkiler almanıza sebep olur. okul turnuvalarında "amaaal, amaaal" diye bağıran öğrencileri ve kupalar kazanan takımları her zaman dikkat çekmiştir. ayırca kupa kazanırlar ama spor salonları yoktur, fedakardırlar.
not: eski dönemler hakkında malumatım olmadığı için bahsedemeyeceğim.
duygusal not: okulum hakkında biraz bilgi verebildiysem ne mutlu bana